Hack dünyasında karanlık figürler, güvenlik açıkları, fidye yazılımları ve veri hırsızlığı gibi konuların arkasında bulunuyor. Bunların çoğunluğu, sıradan insanlardan oluşsa da, bazıları özelleştirilmiş araçlarla ve yıkıcı etki yaratan tekniklerle donanımlıdır. Bu figürler, dünya genelinde adlarını duyurarak ün kazanmışlardır.
Bu karanlık figürlerden biri Joybubbles’tır. Çocukken telekom şirketlerinin sistemlerini hacklediği bilinmektedir. Yıllar sonra, kendisini tespit eden FBI’dan kurtulmak için intihar etmiştir. Adrian Lamo ise The New York Times ve Microsoft gibi dev firmaların sistemlerini hacklemiştir. Bradley Manning’in WikiLeaks’e bilgi sızdırması için yardımcı olmuştur.
Kevin Mitnick, FBI tarafından en çok aranan hackerlardan biriydi. Telefon sistemleri üzerinden veri hırsızlığı yaptığı için 5 yıl hapis yattı. Albert Gonzalez ise 2003’ten 2008’e kadar birçok büyük şirketin verilerini çalmıştı. 20 yıl hapis cezası aldı. Amerikalı hacker Jonathan James, NASA ve Pentagon sistemlerini hackleyerek 15 yaşında tutuklandı. Kendisini savunamayan James 2008’de intihar etmiştir. Bu ve benzeri karanlık figürler, tarihlerinde yasadışı faaliyetleriyle bilinirler.
John McAfee, yazılım şirketi McAfee’nin isim babasıdır. Ancak son dönemde, kendisini kurduğu özel güvenlik şirketi ve hükümetlerle girdiği çekişmelerle duyurmuştur. Julian Assange ise WikiLeaks ile ABD ordusunun sınıflandırmış belgelerini yayınladığı gerekçesiyle hüküm giymiştir. Kevin Poulsen, telefon hatlarını hackleyerek KISS FM radyosu yarışmasını kazandığı gerekçesiyle hapse atılmıştır. Sonrasında gazeteciliğe başlamıştır.
Bu figürlerin yanı sıra, Alberto Gonzalez, Molly S. P. Pittman, Raphael Gray, Jose Pagliery ve diğerleri birçok suçlama ile adları geçen önemli karanlık figürlerdir. Her biri, kendi sebepleriyle tarihlerinde yer almaya devam edeceklerdir.
Joybubbles
Joybubbles, birçok hacker gibi erken yaşta keşfedildi. Telekom şirketlerinin sistemlerini hackleyerek, onların müşterilerine ücretsiz telefon hizmeti sağlamasını sağladı. Ancak yeteneği FBI tarafından farkedildi ve peşine düştüler. Yakayı ele vermemek için intihar ettiği düşünülüyor.
Adrian Lamo
Adrian Lamo, 1981 doğumlu bir hackerdır. The New York Times ve Microsoft gibi dev firmaların sistemlerini hackleyen Lamo, zamanla çevresindeki insanların güven sorunlarına yol açtı. Lamo, aynı zamanda gazeteci Bradley Manning’in WikiLeaks’e bilgi sızdırmasına yardım ettiği gerekçesiyle de tartışma konusu oldu.
Ancak Lamo’nun hayatı hiç de kolay değildi. Kendisine yöneltilen suçlamalar nedeniyle zor zamanlar geçirdi ve sonunda 2018 yılında hayatını kaybetti. Yaptığı yanlışların bedelini ödedi ama varlığı, hack dünyasında yer edinen sayılı figürlerden biri oldu.
Birçok insan Lamo’nun başarılarına hayranlıkla bakarken, bazıları ise onun yasal olmayan eylemlerine tepki gösteriyor. Ancak her ne olursa olsun Lamo, hack dünyasının geçmişine damgasını vurmuş kişilerden biridir.
Kevin Mitnick
Kevin Mitnick, FBI tarafından 90’ların en büyük hacker’larından biri olarak gösteriliyordu. Telefon sistemleri üzerinden veri hırsızlığı yapmış ve birçok şirketin bilgilerini çalmıştı. Kendisini saklamak için sık sık kimlik değiştirdiği biliniyordu. İzini sürmek isteyen FBI ajanları, bölgesel olarak televizyon programlarına çıkarak onu bulmayı denediler. Bu nedenle birçok kişinin dikkatini çeken bir figür haline geldi. Yıllarca kaçtıktan sonra 1995 yılında yakalandı ve 5 yıl hapis cezasına çarptırıldı.
Mitnick, birçok teknik becerisi olan biri olarak bilinir ve “sosyal mühendislik” tekniklerini kullandığı belirtilir. Sosyal mühendislik, insanların zayıf noktalarını, davranışlarını ve güvenlik alışkanlıklarını keşfetmeyi ve buna göre yönlendirmek amacıyla kullanılan bir tekniktir. Bu şekilde, Mitnick, onları belli bir amaç doğrultusunda hareket etmeleri için kandırmayı başarmıştı.
Mitnick, sonrasında FBI’ın teknik direktörü olarak çalıştı ve danışmanlık yaparak insanların güvenliğini artırtacak yöntemler geliştirdi. Kendisini düzeltme konusunda da samimi olduğunu ve artık yasadışı faaliyetlerde bulunmadığını söyledi.
Albert Gonzalez
Albert Gonzalez, 2003-2008 yılları arasında birçok büyük şirketin verilerini çalmakla suçlanan bir hackerdır. Operasyonlarını “yıkıcı saldırı”lar olarak adlandıran Gonzalez, kredi kartı şirketlerinin sistemlerini de hackleyerek, müşterilerinin ödeme bilgilerini çalmıştı.
Bu eylemleri sonrasında 2008 yılında yakalanan Gonzalez, 2010 yılında 20 yıl hapis cezasına çarptırıldı. Bu ceza, Amerika Birleşik Devletleri’nde bir hackleme suçundan verilen en uzun cezalardan biriydi.
Gonzalez’in suçları, diğer hackleme eylemlerine de örnek teşkil ediyordu. Birçok büyük şirketin güvenliğini tehlikeye atan ve müşterilerin ödeme bilgilerini çalan Gonzalez gibi saldırganlar, bugün hala online dünyada tehdit oluşturmaktadır.
Jonathan James
Amerikalı hacker Jonathan James, siber suç dünyasında en genç kişilerden biriydi. Sadece 15 yaşındayken NASA ve Pentagon sistemlerini hackleyerek birçok güvenlik açığı bularak adını duyurdu. Tutuklanan James, kendini savunamadı ve mahkemede suçunu kabul etti.
Bir süre sonra James, FBI tarafından göz hapsinde tutulurken, bilgisayarının elinden alınması onu derinden etkiledi. Zira, bilgisayar onun için bir çıkış yolu, bir özgürleşme aracıydı. Buna rağmen, yetkililer James’e geri vermediler ve onun işine yaramayacak bir bilgisayarla yetinmek zorunda bıraktılar.
Kendisini savunamayan James, 2008 yılında sadece 25 yaşındayken intihar etti. James’in trajik ölümü, siber suçun yıkıcı etkisini gösteren bir örnek olarak kaydedildi.
Gary McKinnon
İngiliz hacker Gary McKinnon’ın hack dünyasında yarattığı etki oldukça büyük. Amerikan ordusu ve NASA sistemlerine saldıran McKinnon, 60 bin bilgisayarın çökmesine neden olmuştu. Ancak hissettiği baskı nedeniyle İngiltere’ye kaçan McKinnon, Amerika’da ömür boyu hapis cezası ile tehdit edildi.
McKinnon, Pentagon ve NASA sistemlerini hacklemeye başladığında, kendi ifadesiyle bu sistemlere kayıt olmak için kullanılan şifreleri tahmin etmekle başladı. Ardından sistemlerdeki açıkları bulup, korsan olarak girdiği bilgisayarların sonuçlarını inceliyordu.
Mckinnon, Amerika’da yargılanacak olması nedeniyle İngiltere’ye kaçtı. Buna rağmen ABD makamları kendisinden geri iade edilmesini isteyerek, ömür boyu hapis cezası ile tehdit etti. Bu durumda İngiliz hükümeti, onu iade etmek istemedi. Ancak McKinnon, sonunda uzlaşma yoluna gitti ve mahkumiyet yerine, bir ceza davası ile karşılaştı.
Aaron Swartz
İnternet dünyasının tartışmasız en önemli isimlerinden biri olan Aaron Swartz, bilgi özgürlüğü için savaşan bir aktivist olarak biliniyordu. Ancak bu uğurda girdiği hukuk mücadelesi hem onun hayatına mal oldu hem de aktivistlerin mesajının duyulması için büyük bir fırsat yarattı.
Swartz, MIT’ten yasal olmayan şekilde belge indirdiği gerekçesiyle suçlanıyordu. Bu belgeler, JSTOR adlı bir veritabanı tarafından ücretli olarak sunulan akademik makaleleri kapsıyordu. Swartz, akademik makalelerin halka açık olması gerektiğini savunuyor ve bu nedenle veritabanındaki belgeleri ücretsiz olarak indirdiğini açıklamıştı. Ancak bu eylemi, Fiziksel Şartlar Yasası’nı ihlal ettiği gerekçesiyle dava edildi.
Swartz davası uzadıkça uzadı ve yüksek hapis cezaları ile tehdit edildi. Bu süre zarfında Swartz, yıllar süren depresyonla mücadele etti ve çoğu genç yaşında kendisini asarak yaşamına son verdi.
Swartz’ın ölümü büyük bir şoke etkisi yarattı ve bilgi özgürlüğü için mücadele eden aktivistler arasında büyük bir dayanışma sağlandı. Bugün, Swartz’ın adı bilgi özgürlüğü için mücadele eden birçok organizasyonda anılıyor ve bu organizasyonlar, onun mesajını daha da önemli hale getiriyor.
Maksim Yakubets
Ukrayna kökenli Maksim Yakubets, fidye yazılımlarıyla yaptığı yıkıcı saldırılarla tanınan karanlık bir figürdür. Kendisi, dünyanın en tehlikeli siber suçlularından biri olarak nitelendiriliyor. Yaklaşık 100 milyon dolarlık bir zarara sebep olan Zeus Trojan adlı fidye yazılımı hakkında ABD hükümeti tarafından 5 milyon dolar ödülle aranıyor.
Yakubets, dünya genelinde 30’dan fazla ülkede faaliyet gösteren bir hacker grubunun liderliğini yaptığı düşünülüyor. Zeus Trojan adlı fidye yazılımı, dünya genelinde birçok şirket ve kuruluşa sızarak milyonlarca dolarlık hasara neden olmuştu.
ABD hükümeti, Yakubets’i yakalamak için büyük çaba harcıyor. Ancak kendisi hala özgür bir şekilde faaliyetlerine devam ediyor. Siber güvenlik uzmanları, Yakubets ve grubunun teknolojik olarak oldukça gelişmiş olduğuna dikkat çekiyorlar. Bu nedenle, fidye yazılımları gibi siber suçlar için oldukça sofistike araçlar kullanarak saldırılarını gerçekleştiriyorlar.
Maksim Yakubets, dünya genelinde güvenlik açıklarına saldırarak milyonlarca dolarlık zarara neden olan bir karanlık figürdür. Fidye yazılımları gibi siber suç faaliyetlerinde bulunan Yakubets, ABD hükümetinin en çok aranan listesinde yer alıyor ve 5 milyon dolar ödülle aranıyor.
Kevin Poulsen
Kevin Poulsen, telefon hatlarını hackleyerek bir radyo yarışmasını kazandıktan sonra FBI tarafından yakalandı. Yaşadığı suçun cezasını ödemek adına 3 yıl boyunca hapiste kaldı. Ancak hapisten çıktıktan sonra hukuk eğitimi aldı ve gazeteciliğe başladı.
Poulsen, gazetecilik kariyeri boyunca birçok önemli habere imza attı. Özellikle 1990’ların ortalarında yayınladığı birçok makale ile dikkat çekti. Bunlardan biri, FBI’ın ünlü “Çocuk Pornografisi” operasyonuydu.
Kevin Poulsen’ın son zamanlardaki çalışmaları arasında, dünyanın ilk hacker gazetecilerinden biri olarak “The Daily Beast” için çalışması yer almaktadır. Ayrıca, kiber ve teknoloji güvenliği konularında birçok konferansta konuşmacı olarak yer almaktadır.
Roger Duronio
Roger Duronio, 2002 yılında dünyanın en büyük finansal hizmet sağlayıcılarından birinin bilgisayar sistemlerini hacklemişti. Kendi şirketinde çalışırken, hisse senedi fiyatlarını düşürmek amacıyla zararlı yazılımlar kullanarak sistemi çökertti. Bu saldırı sonucunda iş yeri 2 milyon dolardan fazla zarar gördü.
Duronio, bu işlemin peşindeki birçok kişinin dikkatini çekti. Onun aldığı ceza çok sertti; 8 yıl hapis cezasına mahkum edildi. Sadece 9 ay kadar hapis yatan Duronio, diğer yıllarını ev hapsinde geçirdi. Bu süre zarfında birçok farklı işkolunda çalışmış olan Roger Duronio’nun hayatı artık eskisi kadar parlak değildi.
Bu olay, bir çalışanın nasıl da büyük bir markanın itibarını sarsabileceğini gösteriyor. Bilinçsizce yapılan bir saldırı sadece bir finans şirketinde değil, tüm işletmelerde büyük hasarlara neden olabilir. Bu nedenle, işletmelerin siber güvenlik önlemlerine öncelik vermeleri gerekiyor.
John McAfee
John McAfee is a well-known figure in the world of cybersecurity. He is the founder of McAfee software company, which is named after him. However, in recent years, McAfee has gained notoriety for his involvement in creating his own private security company and his conflicts with various governments.
McAfee’s tenure at his own company was marked with controversy. In 1992, he resigned from the company after he was accused of using drugs and having relationships with teenage girls. He sold his stake in the company for over $100 million.
After leaving his eponymous company, McAfee remained active in the cybersecurity industry. He founded his own private security company, which he named after himself. McAfee Associates was later renamed to MGT Capital Investments, Inc. and delved into the world of blockchain technology.
McAfee’s later years were filled with headlines surrounding his conflicts with governments. In 2012, McAfee became a person of interest in a murder investigation in Belize. He fled the country and went into hiding. In 2018, he was arrested in Spain on charges of tax evasion. He faced extradition to the United States, but he was found dead in his prison cell in June 2021.
Despite his controversial and often tumultuous life, McAfee’s legacy in the world of cybersecurity cannot be ignored. His contributions to the industry and his development of antivirus software have had a significant impact on the modern world.
Jonathan Wong
Jonathan Wong, Çinli askeri yetkilileri hedef alan casus yazılımlar ürettiği gerekçesiyle 2.5 yıl hapis cezasına çarptırıldı. Kendisi, hacker olarak dünya genelinde tanınıyor. Wong, çoğunlukla ülkeler arasındaki casusluk faaliyetlerinde rol alıyor. Kendisine görev verilen haber alma ve istihbarat toplama işlemlerinde, özellikle de Çinli askeri yetkililerle ilgili konularda, özelleştirilmiş yazılımlar hazırlayarak öne çıkıyor.
Wong, birçok farklı askeri birliğin verilerini çaldı ve bu verilere erişim sağladı. Bu nedenle, polis tarafından yakalandı ve suçlu bulundu. Bu olay, diğer hackerlara da bir ders teşkil etti. İstihbarat toplama ve casusluk faaliyetlerinde yer alan hackerlar da artık daha dikkatli olmak zorunda kalıyorlar. Wong, yıllardır casusluk yapmasına rağmen, sonunda cezasını çekmek zorunda kaldı.
Wong, sadece Çinli askeri yetkililerle ilgili değil, diğer ülkelerin orduları ve polis teşkilatları ile ilgili de bilgi toplama işlerinde yer almıştı. Ancak Çin’de tutuklandı ve hakim karşısına çıktı. Şu anda Wong, yargı kararını çekiyor.
Alberto Gonzalez
Alberto Gonzalez, 2003-2008 yılları arasında birçok büyük şirketin ödeme bilgilerini çalmıştı. Gonzalez ve ekibi, çaldıkları bu bilgileri online ortamda satıyordu. Hedefleri arasında başta TJX ve Heartland Payment Systems olmak üzere birçok büyük şirket vardı. Gonzalez, 22 Ocak 2010 tarihinde aldığı 20 yıl hapis cezası ile sonuçlanan bir davada suçlu bulunmuştu.
Gonzalez, dünya genelindeki en büyük şirketlerin ödeme verilerini çalarken oldukça sofistike yöntemler kullanıyordu. Şirketlerin ödeme sistemlerine sızarak veri tabanlarını ele geçiriyor ve büyük miktarda kredi kartı bilgisini topluyordu. Çalınan bu verileri çok sayıda mağaza ve online satıcıya satıyordu.
Gonzalez, bu suçu işlemeden önce FBI tarafından yapılan bir araştırmaya göre, türlü kötücül işlerde bulunarak elde ettiği paralarla lüks bir hayat sürdürüyordu. 2008 yılında tutuklandığında, lüks bir otomobil koleksiyonu, lüksp dairesi ve yüz binlerce dolar nakit para ele geçirildi. Sonrasında ise hayatının geri kalanını hapis cezasıyla hapishanede geçirmek zorunda kaldı.
Molly S. P. Pittman
Molly S. P. Pittman, yasadışı aktivitelerde eşiyle birlikte yer alan ve birçok şirketi hackleyerek milyonlarca dolar kazanan bir karanlık figürdür. Özellikle finansal alanda başarılı olan Pittman, para akışını takip etmek konusunda yetenekliydi. Kendisi ve eşi, birçok kurumsal yapıyı hackleyerek ciddi bir servet biriktirdi.
Ancak çiftin kaçamayacağı gerçeği vardı. Daha sonra FBI tarafından tespit edilen Pittman ve eşi, 21 aya kadar hapis cezasına çarptırıldı. Pittman, diğer hackerların aksine birçok kez tutuklanmadı. Fakat etkin bir şekilde çalışmalarına devam edemedi ve sonunda yakalandı.
Molly S. P. Pittman’ın hikayesi, birçok hackerın nasıl çalıştığını ve girdikleri yollardaki sonuçlarını göstermesi açısından önemli bir örnektir. Başarılı olmak için her zaman yasadışı olmayan yolları tercih etmek gereklidir.
Julian Assange
Julian Assange, 2006 yılında kurduğu WikiLeaks ile dünya gündemini sarsacak birçok belgeyi yayınladı. Ancak, ABD ordusunun sınıflandırmış belgelerini yayınladığı gerekçesiyle hüküm giydi. 2010 yılında İsveç’te iki kadına cinsel tacizde bulunduğu iddiasıyla suçlandı. İsveç’e teslim olmaktan kaçındı ve 2012 yılından bu yana Ekvador’un Londra’daki büyükelçiliğinde sığınma talebinde bulundu. 2019 yılında, Ekvador hükümetinin çalışmalarını engellediği gerekçesiyle büyükelçilikten atıldı ve İngiliz polisi tarafından tutuklandı. Halen, ABD tarafından sınıflandırılmış belgeleri yayınlayarak ulusal güvenliği tehlikeye atmaktan 18 ceza davasıyla karşı karşıya bulunmaktadır.
Gary McKinnon
Gary McKinnon, 90’ların sonlarında ABD ordusu ve NASA sistemlerine yaptığı saldırılarla ünlü bir hackerdır. Bu saldırılar sonucunda 60 bin bilgisayarın çökmesine neden olmuş ve ABD tarafından önemli bir tehdit olarak görülmüştür.
McKinnon, gerekçeleri arasında UFO’lar ve dünya dışı yaşam arayışı olduğunu söylese de gerçek sebepleri belirginleşmemişti. Bu nedenle, ABD hükümeti tarafından ekstradisyon talebiyle mahkemelik olmuştu. Bu süreç 10 yıl boyunca devam etti.
Bununla birlikte, İngiltere hükümeti tarafından McKinnon’un ABD’ye iade edilmemesi halinde ömür boyu hapis cezası ile cezalandırılacağı tehdidiyle karşı karşıya kalmasıyla birlikte, McKinnon İngiltere’ye kaçtı. Bu olayın ardından, hukuki süreç yavaşlatılarak sonunda McKinnon’a herhangi bir ceza verilmeden serbest bırakıldı.
Kevin Poulsen
Kevin Poulsen, KISS FM radyosunda düzenlenen bir yarışmayı kazanmak için telefon hatlarını hacklemişti. FBI tarafından yakalandıktan sonra 3 yıl hapis cezasına çarptırıldı. Ancak Poulsen, hapishanedeyken bilgisayar sistemleri hakkında bir şeyler öğrenmeye devam etti ve hapisten çıktıktan sonra gazeteciliğe başladı.
Robert Tappan Morris
Robert Tappan Morris, 1988 yılında dünyanın ilk salgın internet solucanını yayarak 4000 bilgisayarın çökmesine neden oldu. Kendisinin olası bir saldırının etkisini göstermek istediği ve amacının siber güvenlik açıklarını belirlemek olduğu iddia edildi. Fakat maalesef solucan, çökerttiği bilgisayarlara istenmeden bulaştı ve büyük çaplı bir hasara yol açtı.
Robert Tappan Morris, suçunu kabul ettiği ve FBI ile iş birliği yaparak gereken düzenlemeleri yaptığı için cezası, hapis cezasını minsüzleştirildi. Morris, daha sonra bilgisayar güvenliği konusunda akademisyen olarak kariyerine devam etti. Kendisi, sonrasında oluşturduğu çalışmalar ile güvenlik açıklarını araştırmak ve olası saldırıları önlemek için birçok kişi tarafından takdir edilir hale geldi.
Robert Tappan Morris’un olayı, siber güvenlik konusunda yapılan çalışmaların artırılmasına da öncü oldu. Morris’un olayı, bu alanda gelecekte yapılacak çalışmaların temelini oluşturdu ve benzer saldırıların önlenmesi için bir dönüm noktası oldu.
Raphael Gray
Raphael Gray, dijital sanat hakkında bilgi sahibi olmayan yatırımcılardan 1.7 milyon dolar dolandırdığı gerekçesiyle 2.5 yıl hapis cezasına çarptırıldı. Sanat eserlerini gerçekmiş gibi pazarlayarak yatırımcılardan büyük miktarda para toplayan Gray, sahte bilgi ve belgelerle dolandırıcılık yapmıştı.
Gray’in dolandırıcılığı ortaya çıkınca 2006 yılında tutuklandı ve sanat dünyasında büyük bir skandala yol açtı. Yatırımcılarına geri ödeme yapamayınca dolandırıcılık suçlamasıyla yargılanarak hapis cezasına çarptırıldı.
Bu olay, dijital sanat dünyasında büyük bir güven kaybına neden oldu ve yatırımcıların sanat eserleriyle ilgili daha dikkatli davranmalarını sağladı. Gray ise hapisten çıktıktan sonra ve dolandırıcılık suçu nedeniyle itibarı yerle bir olduktan sonra bir daha adı hack dünyasında anılmadı.
Kevin Poulsen
Kevin Poulsen, bir radyo yarışmasını hackleyerek kazanmasıyla tanınır. Ancak bu yasa dışı eylemi nedeniyle FBI tarafından yakalandı ve 3 yıl hapis cezasına çarptırıldı. Hapis yattıktan sonra, Poulsen gazeteciliğe başladı.
Poulsen, 1990’ların başında Los Angeles’taki bir radyo yarışması olan “Win a Porsche by Friday”ı hackledi ve yarışmadaki Porsche’yi kazandı. Bu olay onun yakalanmasına neden oldu ve 1994’te hapis cezasına çarptırıldı.
Fakat Poulsen, hapis yattıktan sonra cezasını tamamladı ve gazeteciliğe başladı. Hatta Wired dergisinde çalışarak teknoloji ve güvenlik konularında yazılar yazdı. O zamandan beri, güvenlik ve hacker kültürü alanında yazılarıyla tanınmaktadır.
Jose Pagliery
Jose Pagliery, hackerlar tarafından hacklenen Heartland Payment Systems hakkında bir kitap yazdı. Kitap, “The Secret History of Cyber War” adıyla piyasaya sürüldü. Pagliery, kitabında finansal suçlar ve siber savaş hakkında detaylı bilgi vererek okuyucuları bu konularda bilinçlendirmeyi amaçlıyor.
Kitap, 2008 yılında gerçekleşen Heartland Payment Systems hacklemesi üzerine yoğunlaşıyor. Bu hackleme sonucu 130 milyon kredi kartı bilgisi çalınmıştı. Pagliery, bu hacklemenin arkasındaki karanlık figürleri araştırarak, okuyuculara bu konuda detaylı bilgi veriyor.
Ayrıca, Pagliery kitabında, siber güvenlik açıklarının günümüzde artan önemine de dikkat çekiyor. Özellikle finansal kuruluşların müşteri bilgilerinin çalınması gibi vakaların sıklıkla yaşandığı bu dönemde, siber güvenliğin ne kadar önemli olduğunun altını çiziyor.